Ailemiz, arkadaşlarımız, toplum bize sürekli mesajlar veriyor. “Mutlu olmalı, huzurlu olmalıyız”. Sosyal medyada yapılan paylaşımlar insanları belirli şekilde davranmaya, konuşmaya zorlayabiliyor bazen. Kişisel gelişim kitapları, nasıl mutlu olunacağının tarifleri çok revaçta günümüzde. Bir çok kişiden duyduğumuz ortak yakınmalardan birisi de tam bununla alakalı: “Mutlu değilim, o halde ben de bir sorun olmalı !”.
Vücudumuzda bir ağrı, sızı olduğunda bunlar bize bedenimizde bir şeylerin yolunda gitmediğine işaret edebiliyor, yani bir elçi gibi haber veriyorlar. Duygularımız da aynı şekilde aslında, birer elçi gibi. Mutluluk, sevinç, coşku nasıl normal duygularsa öfke, üzüntü, kaygı gibi duygular da insan olmamızın getirdiği gayet normal duygular. Aslında, bizleri mutlu eden şeyler aşağı yukarı benzer durumlar olsa da, üzüntümüzü-öfkemizi kendimize has yaşayabiliyoruz. Bu duygular bizim kendimizi daha iyi tanımamıza da vesile oluyorlar.
Elçiye zeval olmaz derler, onları misafir etmeye ne dersiniz ?